71.Verem Savaş Eğitimi Ve Propaganda Haftası (07-13 Ocak 2018)
08 Ocak 2018


ADIYAMAN İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ BASIN BİLDİRİSİ

   Her yıl 07-13 Ocak tarihleri arası “Verem Savaş Eğitim ve Propaganda Haftası” dır, çeşitli etkinliklerle toplumun verem konusunda bilgilendirilmesi ve bu hastalığa tüm kesimlerin dikkatinin çekilmesi amaçlanmaktadır.

Verem,“Mycobacterium tuberculosis” isimli basilin oluşturduğu, tüm organları tutabilen, bulaşıcı ve tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilen bir hastalıktır.

                Verem dünyada ve ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Dünya nüfusunun üçte biri verem basili ile enfektedir. (vücuduna basil almıştır).Verem basili ile enfekte olanların %10’unun yaşamlarının bir döneminde verem hastası olma ihtimali vardır.

                Verem mikrobu, güneş görmeyen ortamlarda havada uzun süre canlı kalabilir. Güneşten gelen ultraviyole ışınları verem mikrobunu kısa sürede öldürür. Verem, tedavi görmemiş veya düzenli tedavi görmeyen hastaların aksırma, öksürme ve konuşmaları sırasında havaya yayılan mikropların solunum yoluyla alınması ile bulaşır. Hastalar tarafından; konuşma ile 0-210 damlacık, öksürme ile 0-3.500 damlacık, hapşırma ile 4.500-1.000.000 damlacık çıkarılır. Bu nedenle, hastaların öksürme ve hapşırma sırasında ağızlarını mendille kapatmaları gerekmektedir.

              Tedavi olmayan bir verem hastası her yıl yaklaşık 10-15 kişiyi enfekte eder. Bunların %90’ ı enfekte olarak kalmaya devam eder. %5 ‘i ,1-2 yıl  içinde aktif verem hastası olur. %5 ‘i de, ilk 2 yıldan sonra hayatının herhangi bir döneminde, genellikle bağışıklık sisteminin zayıfladığı dönemlerde, verem hastası olur.

              Verem hastalığının belirtileri; 2-3 haftadan uzun süren öksürük, ateş, gece terlemesi, iştahsızlık, kilo kaybı, yorgunluk, halsizlik, balgam çıkarma, kan tükürme, nefes darlığı, göğüs ve sırt ağrısıdır. Bu nedenle, iki-üç hafta veya daha uzun süreli öksürük şikayeti olan herkes en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.

              Verem hastalığının tanısı; balgamın mikroskopla incelenmesi, balgam kültürü ve akciğer grafisi ile konulur. Bugün var olan ilaçlarla verem hastalarının hemen hemen hepsi başarı ile tedavi edilebilmektedir. Ülkemizde verem ilaçları verem savaşı dispanserlerinde ücretsiz olarak verilmektedir.   Dört veya beş ilaçla 6-9 ay süre ile tedavi verilmektedir. İlaçların düzenli kullanılması esastır. İlaçların bir gün bile aksatılmaması gereklidir.

              Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği, de 2006 yılından beri uygulanan “Doğrudan Gözetimli Tedavi” (DGT) tüberkülozlu hastaların her doz ilacının her doz ilacının her gün bir sağlık çalışanı veya eğitilmiş bir gönüllü tarafından hastaya verilmesini bu durumun kaydedilmesini esas almaktadır.

              Verem hastaları ilaçlarını düzenli olarak ve yeterli süre (6-9 ay) kullanmazlarsa verem mikropları ilaçlara direnç kazanabilir. Verem hastalarının yakınları, özellikle de aynı evde birlikte yaşayanlar mutlaka verem savaşı dispanserlerine başvurarak muayene olmalıdır. Hasta yakınlarının taramaları  dispanserlerde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Temaslı muayenesi sonucunda hasta olduğu tespit edilenler tedavi edilir. Hasta olmayan fakat verem olma riski taşıyan kişilere koruyucu tedavi verilir.

          İlaç direnci olması, verem tedavisinin en önemli sorunudur. Özellikle  “çok ilaca dirençli tüberküloz” (ÇİD-TB) tedavisi daha çok ilaçla, daha uzun süren bir hastalıktır; bu nedenle zordur. Son yıllarda ortaya çıkan ve dirençli tüberkülozda kullanılan ilaçlara da mikrobun direnç kazanması ile oluşan “yaygın ilaç dirençli tüberküloz” (YİD-TB) ise tedavisi çok daha zor bir hastalıktır; bu hastalığın ortaya çıkışı dünyada korku yaratmaktadır. İlaç direnci olan hastaların eski Sovyetler Birliği ülkelerinde yüksek oranda olması ülkemizi de etkilemektedir. Bu ülkelerden gelen tüberküloz hastaları, ÇİD-TB ya da YİD-TB olabilmektedir.

               Bir toplumun veremden korunmasının en etkili yolu verem hastalarının erken teşhisi ve başarılı tedavisidir.

Hastaların yaşadığı ekonomik sorunlar, sosyal dışlanmışlık ve yaşamlarını zorlaştıran diğer unsurlar önemlidir. Beslenme, barınma ve düzenli iş bulmada sorunlar yaşayan hastalarımız vardır. Tümüyle tedavi edilen bir hastalıkta bu çağda damgalanma ve dışlanma olmamalıdır.

Sürekli ve disiplinli verem savaşı için, merkezi bir yönetici birim olmalıdır. Yeterli bütçe ve merkezi ilaç alımı olmalıdır. Bugünkü gibi ücretsiz tanı, ilaç, tedavi, takip, temaslı muayenesi ve koruyucu tedavi olmalıdır. Bütün bu çalışmaları yürütmek için verem hastalığını bilen ve bu konuda deneyimli verem savaşı dispanserlerinin varlığı hayati önemdedir. Bu konuda çalışan personelin sürekli, eğitimli ve yeterli ekonomik destekle motive çalışması gereklidir.

Bu hafta boyunca, ilimiz genelindeki sağlık kuruluşlarımız tarafından halkımızın sağlık eğitimine yönelik olarak çeşitli eğitim toplantıları düzenlenecek ve tüberküloz (verem) hastalığı ile ilgili afiş ve broşürler il genelinde topluma dağıtılacaktır. Ayrıca bu hafta boyunca il genelindeki sağlık kuruluşlarımızda görevli sağlık personeli tarafından ilköğretim okullarında tüberküloz (verem) hastalığı ve korunma yollarına ilişkin olarak eğitim programları uygulanacak, bu sayede toplum duyarlılığı artırılmaya çalışılacaktır. Öğrenci yurtları ve cezaevi gibi toplu yaşam alanlarında gerçekleştirilecek konferanslar ile tüberküloz (verem) hastalığının görülme sıklığının azaltılmasına çalışılacaktır. Yapılacak olan radyo/televizyon programları ve basın haberleri yoluyla da bu hastalıkla olan mücadelede toplum katılımı sağlanmaya çalışılacaktır.

 

   BULUNDUĞUNUZ ORTAMI SIK SIK HAVALANDIRIN.

SIK SIK ELLERİNİZİ YIKAYIN.

SİGARA İÇMEYİN, YANINIZDA İÇİLMESİNE İZİN VERMEYİN.

DÜZENLİ VE DENGELİ BESLENİN.

   ÖKSÜRÜRKEN VEYA AKSIRIRKEN BİR MENDİLLE AĞZINIZI KAPATIN.

                                                                                                                                  Uzm.  Dr. Erdoğan ÖZ

                                                                                                                                     İl Sağlık Müdürü