Tüm dünyada her yıl kalp ve damar hastalıklarına bağlı nedenlerle 17 milyon kişi yaşamını kaybedilmektedir. Türkiye'deki toplam ölümlerin % 86’sından Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar (BOH) sorumludur. Kalp ve damar hastalıkları (KDH), bir numaralı ölüm nedenidir. Bulaşıcı olmayan hastalıklarının % 47'si KDH’ dan kaynaklanmaktadır.
İlimize ait TUİK kayıtlarının incelenmesinde 2009-2017 yıllarında ölüm nedenlerinin % 45 - 48 inin kalp ve dolaşım sistemi hastalıkları ile ilişkili olduğu görülmektedir. Ölüm nedenlerinin yaş ile ilişkisine baktığımızda 45 yaş ve üzerinde ölen kişilerde Kalp dolaşım sistemi hastalıkları nedeni ile ölüm riski katlanarak artmaktadır.
20 yaş ve üzeri kişilerin yılda en az bir kez aile hekimlerine başvurarak düzenli tansiyon ölçtürmeleri, 40 Yaş üzeri kişilerin de Kardiyovasküler Risk değerlendirilmesi yaptırmaları gerekmektedir. Aile Sağlığı Merkezlerinde yapılan tarama ve izlemler ile hastalık riski olan bireylerin erken tespit edilmeleri, yaşam tarzı değişiklikleri ile sağlığın korunması konusunda danışmanlık verilerek takip ve tedavi edilmeleri, kronik hastalığı olan bireylerin daha fazla sorun yaşamadan, Hastalığa bağlı inme ve benzeri sağlık sorunları nedenleri ile bir başkasına bağlı olarak hayatlarını idame ettirmelerini önleme ve yaşam kalitelerini arttırmaları hedeflenmektedir.
Kardiyovasküler hastalıklar değiştirilebilir risk faktörleriyle mücadele edilerek engellenebilir. Dünya Sağlık Örgütü uygun yaşam tarzı değişiklikleri ve değiştirilebilir risk faktörlerinin kontrol altına alınması ile kalp damar hastalıklarına bağlı ölümlerin dörtte üçünden fazlasının önlenebileceğini bildirmektedir
Değiştirilebilir Risk Faktörleri
- Sigara kullanımı
- Sağlıksız beslenme
- İhtiyaçtan fazla tuz tüketilmesi
- Fiziksel aktivitenin az olması
- Alkol kullanımı
- Hipertansiyon
- Obezite
- Diyabet
- LDL yüksekliği / HDL düşüklüğü / Trigliserit yüksekliği
Risk faktörlerinin bir arada görülmesi ise bireyin riskini katlayarak artırmaktadır. Kalp ve damar hastalıklarından korunmada tek bir risk faktörünün değil, tüm risk faktörlerinin birlikte ele alınması ve müdahale edilmesi çok önemlidir.
Kalp ve Dolaşım Sistemi hastalıklarının olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak amacı ile 40 yaş ve üstündeki bireylerin aile hekimlerine başvurarak en az yılda bir kez kardiyovasküler risk değerlendirmesi yaptırması beklenilmektedir. Risk değerlendirmesinde öncelikle yaş, cinsiyet, sigara kullanımı bilgileri alınmakta, kan basıncı ölçülerek ve total kolesterol değeri bakılarak 10 yıl içinde bazı kalp damar hastalıklarından ölüme ilişkin risk hesaplanmaktadır. Hesaplama sonrasında aile hekimi yaşam tarzı değişiklikleri konusunda danışmanlık vermekte, risk durumuna göre gerekli durumlarda sağlıklı hayat merkezlerinden destek alınmasını sağlamakta, daha ileri tetkik ve tedavi planı için ise uzman hekime yönlendirmektedirler.
Hastalığın yönetimindeki gelişmeler doğrultusunda Aile hekimi ve uzmanlar tarafından önerilen yaşam tarzı değişiklikleri ile riskli alışkanlıkların terk edilmesi hastalığa bağlı can kayıplarını ciddi oranda azaltacaktır.