1 ARALIK DÜNYA AIDS GÜNÜ HIV
Dünya Sağlık Örgütü tarafından HIV/AIDS farkındalığını artırmak için 1988 yılında 1 Aralık, Dünya AIDS Günü olarak kabul edilmiştir. Ülkemizde de 1 Aralık Dünya AIDS Günü, HIV/AIDS konusuna dikkat çekmeye, kamuoyunun bilgilendirilmesine ve duyarlılığın artırılmasına yönelik çeşitli etkinlikler için önemli bir fırsat olarak değerlendirilmektedir.
(İnsan immunyetmezlik virüsü), bulaşıcı bir virüs olup kişinin bağışıklık sistemi hücrelerine zarar vererek ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Uygun tedavi yapılmaz ise hastalık çeşitli evrelerden geçerek ilerler ve AIDS (Kazanılmış İmmün Yetmezlik Sendromu) tablosuna yol açarak ölümcül olabilir. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2016 yılı verilerine göre dünyada yaklaşık 37 milyon kişi HIV ile enfektedir (1). Bunların sadece 20 milyonu tedavi almakta, diğerleri enfekte olduğunu bilmemekte veya uygun tedaviye ulaşamamaktadır. Tüm çabalara ve gelişmiş ülkelerde ulaşılan başarıya rağmen dünyada her gün yaklaşık 5000 kişi HIV ile enfekte olmaktadır. Türkiye’de 1985-2016 yılları arasında toplam 15 bin kişinin HIV ile enfekte olduğu bildirilmiştir(2). Dünyada HIV enfeksiyonunun yayılım hızı düşme gösterirken, Türkiye’de özellikle son yıllarda bir artış olduğu gözlenmektedir. Olguların yaklaşık üçte biri 20-30 yaş arası bireyler olup, %80’ni erkeklerdir. Türkiye’de 2016 yılı sonuna dek bildirilen 15 yaş altı HIV ile enfekte çocuk sayısı 190’dır. HIV’in en önemli bulaşma yolu korunmasız cinsel ilişkidir. Korunmak basit ve kolaydır. Kuralına uygun kondom kullanımı cinsel ilişki ile bulaşmayı önleyebilen en etkili korunma yoludur. Virus, kan ve ortak kullanılan kesici/delici aletler ile de bulaşabilir. Enfekte gebeden bebeğe bulaşma olabilir. Bu nedenle gebelerin taranması önemlidir. Enfeksiyon saptanırsa tedavi ile bebeğin korunması mümkündür. HIV ile mücadelede en önemli sorun enfekte kişilerin belirlenmesinde yaşanan sıkıntılardır. Uygun tedavinin verilebilmesi ancak erken tanı ile mümkündür. Başarılı bir tedavi virüsün çoğalmasını baskıladığı için enfeksiyonun diğer kişilere bulaşmasını da büyük ölçüde engeller. Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı (UNAIDS), tanı programlarının yaygın kullanılmasını ve isteyen herkesin tanı testine ulaşabilmesinin sağlanmasını desteklemektedir. Ancak Dünya çapında bakıldığında HIV ile yaşayan kişilerden yaklaşık %40’nın enfekte olduklarını bilmedikleri görülmektedir. Özellikle 15-24 yaş arası gençlerin ve bazı özel grupların (erkek eşcinsel bireyler, seks işçileri, uyuşturucu kullananlar, vb) testlere ulaşmakta daha büyük zorluk yaşadıkları belirlenmiştir. HIV enfeksiyonun dönemine göre yapılması gereken testler farklıdır. Tarama testleri erken dönemde yalancı negatif sonuç verebilir. Bu nedenle uygun testin doktor tarafından seçilmesi gereklidir. HIV testi sonucu hakkında sadece testi yaptıran kişiye bilgi verilmekte, gizliliğe özen gösterilmektedir. Tarama testi ile kişide HIV enfeksiyonu saptanır ise mutlaka doğrulama testi yapılarak bu sonuç kesinleştirilmelidir. HIV’den korunmanın en etkin yolu cinsel ilişkide kondom kullanmaktır. HIV açısından risk taşıdığınızı düşünüyorsanız test yaptırmak için en yakın sağlık kuruluşuna başvurun. Tüm testler tamamlandıktan sonra kişi bilgilendirilmekte ve HIV/AIDS konusunda uzmanlaşmış merkezlere yönlendirilerek tedavinin düzenlenmesi sağlanmaktadır. Virüse etkili ilaçlar bulunmaktadır ve bu ilaçların kullanımı ile günümüzde HIV enfeksiyonu, yüksek tansiyon veya şeker hastalığı gibi sürekli izlem ve tedavi gerektiren kronik bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Uygun tedavi ve izlem ile kişinin sağlığı bozulmadan hayatına devam etmesi mümkündür. Ülkemizde herkesin bu hizmetlere ulaşma olanağı ve hakkı vardır.
Türkiye HIV/AIDS Kontrol Programı (2019-2024)’nın temel yaklaşımı; HIV enfeksiyonunu tek başına bir sağlık sorunu olarak değil, tüm sektörleri ilgilendiren çok boyutlu bir sorun olarak ele almaktır. Dolayısıyla ulusal düzeydeki tüm çalışmalar bu ilkeyle çok sektörlü olarak planlanmıştır.
Ayrıca, yeni vaka sayısını azaltmak amacıyla farkındalık ve bilgilendirme için tüm hedef gruplarda akran eğitimi dâhil eğitim faaliyetleri desteklenmektedir.
Bakanlığımız, insan haklarını gözeterek ve etik kurallar çerçevesinde, konunun tüm paydaşlarını kapsayacak bakış açısı ile çalışmalarını iş birliği içinde sürdürmektedir.
“HIV hayatın içinde, bilmek, korunmak, tedavi olmak ve bulaştırmamak elimizde”